Atatürk hakkında ölümünden önce ve sonra birçok yabancı devlet adamı ve yabancı basın tarafından övgü dolu birçok söz söylenmiş ve yabancı gazete ve dergilerde de birçok makale yayınlanmıştır.Gerçekten de Atatürk sadece Türkiye sınırları içinde kalmamış, görüş ve düşünceleriyle bütün toplumlara ve bütün ezilmişlere yol göstermiştir. Bunun nedeni de, bizce, fikir ve görüşlerini zorla değil, herşeyin gerçeklerini ortaya koyarak, kendi halkına açıklamasıdır.
ABD
* "Kemal hakkında almış olduğum malûmat çok tazedir. Bu husustaki bilgilerimi kendisini çok iyi tanıyan birisinden temin ettim. Sosyalist Sovyet Cumhuriyetleri Birliği Hükümeti'nin tanınması hakkında Sovyet Rusya Hariciye Nâzırı Litvinof ile görüşürken kendisine onun fikrince bütün Avrupa'nın en kıymetli ve en ziyade dikkate değer devlet adamının kim olduğunu sordum. Bana verdiği cevapta: Avrupa'nın en kıymetli devlet adamının bugün Avrupa'da yaşamadığını, bunun Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal olduğunu söyledi."
Franklin D. Roozwelt'in bu sözlerine karşı, Disraeli'nin İngiltere'yi idare ettiği zamandan beri, Avrupa'da o ırktan gelmiş bütün devlet adamları içinde en maharetlisi olan Litvinof tarafından söylenmiş olan bu mütaleânın çok kıymetli olduğunu beyan ettim.
(Roozwelt (Franklen D.) 1928, Birleşik Amerika Cumhurbaşkanı)
* Kemal Atatürk'ün ölümünün 25. Yıldönümünü anma törenine katılabilmekten şeref duymaktayım. Atatürk bu yüzyılın büyük insanlarından birinin tarihi başarılarını, Türk halkına ilham veren liderliğini, modern dünyanın ileri görüşlü anlayışını ve bir akseri lider olarak kudret ve yüksek cesaretini hatırlatmaktadır.
Çöküntü halinde bulunan bir imparatorluktan özgür Türkiye'nin doğması, yeni Türkiye'nin özgürlük ve bağımsızlığını şerefli bir şekilde ilân ve o zamandan beri koruması, Atatürk'ün Türk halkının işidir. Şüphesiz ki, Türkiye'de giriştiği derin ve geniş devrimler kadar bir ulusun kendisine olan güvenini daha başarı ile gösteren bir örnek yoktur.
(John F. KENNEDY (A.B.D. Başkanı, 10 Kasım 1963) )
* Benim üzüntüm iki türlüdür; önce böyle büyük bir adamın kaybından dolayı bütün dünya gibi üzgünüm. İkinci üzüntüm ise, bu adamla tanışmak hususundaki şiddetli arzumun gerçekleşmesine artık imkân kalmamış olmasıdır.
(Franklin ROOSEVELT, A.B.D. Başkanı)
* Ülkesine bağlılığı, kendisine bütün dünyanın saygısını kazandıran Atatürk.
(Franklin ROOSEVELT, A.B.D. Başkanı)
* Beyaz Saray'daki görevim tamamlanınca ilk yapmak istediğim şey, zamanımızın bu en dikkate değer şahsiyetini ülkesinde ziyaret etmekti. Kader buna izin vermedi. Bu çapta insanlar dünyaya sık gelmezler.
(Franklin ROOSEVELT, A.B.D. Başkanı)
* Kemal Atatürk için daimî bir anıt tesisi münasebetiyle Türkiye'ye tebriklerimi arz ile gurur duyuyorum. O'nun gösterdiği yolda yürüyen büyük ulusunuz çok önemli başarılar elde etmiştir. Türk birliğinin ve ilerleyişinin mimarı Atatürk'ün hatırasını anmak için yapılan bu tören, dünyanın her tarafından hür insanlara ilham kaynağı olmuş bir zata çok yerinde bir saygıdır.
(Dwight D. Eisenhower, ABD Başkanı, 1953)
* Asker-devlet adamı, çağımızın en büyük liderlerinden biri idi. Kendisi, Türkiye'nin, dünyanın en ileri memleketleri arasında hakettiği yeri almasını sağlamıştır. Keza O, Türklere, bir milletin büyüklüğünün temel taşını teşkil eden, kendine güvenme ve dayanma duygusunu vermiştir. Ben, Atatürk'ün sadık arkadaşlarından biri olmakla büyük bir iftihar duyuyorum.
(General Douglas MacArthur, ABD Uzak Doğu Kuvvetleri Başkomutanı, 1963)
* "Geceleyin yüz kişilik akşam sofrası, Avrupa'nın büyük başkentlerinde verilmekte olan benzeri şölenlerden hiç de farksızdı. Yalnız Türkiye Cumhuriyeti'nin verdiği şölen sofrasında kullanılan İkinci Mahmut çağından kalma (1808-1839) som altın tabak ve takımlar, bu şöleni Avrupadakilerden daha debdebeli yapıyordu. Mustafa Kemal hazretleri herşeyden önce tam anlamıyla savaşçı bir komutan, metin, geniş simalı, derin ve mütekâşif düşünceli, sert ve canlı sözlü bir zattır. Ancak bu gece tam anlamıyla ince ve nazik bir devlet adamı, aynı çağda mükemmel bir devlet başkanı idi. Her elçi kendilerinden aynı ölçüler içinde iltifat görürler."
(General Charles Sherrill, Birleşik Amerika'nın eski Ankara Büyük Elçisi)
* Unutmamalıdır ki Kemâl, Dumlupınar'da parlak bir strateji kabiliyeti göstermiş ve düşmandan çok azlık olan Türk kuvvetlerinden gereğince yararlanmayı bilmiştir.
Dünya üzerinde istilâ orduları, Yunanlılar'ın uğradıkları büyük bozgun gibi bir yenilgiyle pek az karşılaşmışlardır.
(General Charles Sherrill, Birleşik Amerika'nın eski Ankara Büyük Elçisi)
* Cihanı hayran bırakan bu Türk, Türkler'in göğsünü Türk olduklarından, tarihlerinden ve dillerinden dolayı bir daha kabartmıştır ve Türkiye'nin geleceği için, geçmiş yüzyılların toplayabildiğinden daha fazla bir kudret toplamıştır.
(General Charles Sherrill, Birleşik Amerika'nın eski Ankara Büyük Elçisi)
* Mustafa Kemâl, başarılarının çoğunu tükenmek bilmeyen sabrı sayesinde elde etmiştir.
(General Charles Sherrill, Birleşik Amerika'nın eski Ankara Büyük Elçisi)
* Öyle zamanlar oldu ki, anılar içinde benim eşsiz nitelikte gördüklerimi düzeltti: "- Hayır... Ben bunda yanılmışım. Eğer şöyle düşünseydim ve yapsaydım sonucu daha eksiksiz olacaktı." dediği az değildi.Gerçekçilik O'nun korkmadığı şeydi.
(General Charles Sherrill, Birleşik Amerika'nın eski Ankara Büyük Elçisi)
* İnsanı teslim alıcı gözlerinde fevkâlade önderlik kuvveti vardır. Kalın kaşları sakin durmaz. Yüksek, enteklektüel zirvelere kalkar ve şayanı hayret derecede geniş alnında derin çizgiler oyacak bir şekilde çatılır. Derisi açık renkli ve güneşten yanmıştır. Esmer değildir. Saçı sarımtrak kahve renklidir. Ağzının temiz kesilmiş hatları ve çenesi kararlarının kesinliğini gösterir. O, tetiktir, hazır cevaptır, dikkati çekecek kadar zekidir.
(Gladys Baker, Amerikalı Gazeteci)
* Atatürk'ün ölümünden dolayı Amerika Hükümeti pek çok üzgündür. Bu kayıp, yalnız Türk Milleti'ne ve sınırların inhisar etmemiştir. Yayıldığı yerler çok geniştir.
(Kordel HALL, Birleşik Amerika Dışişleri Bakanı)
* Atatürk'ün dış münasebetler konusu üzerindeki görüşlerini inceleyen bir kimse, fikirlerinin değeri ve ifade edildikleri zamanı aşan manaları karşısında daima hayrete düşer.
(Awra M. Warren, ABD Büyükelçilerinden)
* Atatürk'ün birçok insanların başarmaya maddeten muktedir olamadıkları işleri başarmada gösterdiği azim ve cesarete ve ortaya koyduğu esere bütün Amerika hayrandır.
(Amerika Basını)
* Lozan'ı o kazandı; son ikiyüz yılda ihtiyar Asya'nın Avrupa'ya kazandırdığı ilk zafer.
(New York Times)
* Savaş sonrası döneminin en yetenekli liderlerinden biri.
(New York Times)
* Dünya sahnesinden tarihin en dikkatli, çekici adamlarından biri geçti.
(Chicago Tribune)
* Marmara kıyısındaki sıcak, toz toprak içinde, eciş bücüş yollu ikinci sınıf kıyı kasabası Mudanya'da, Batı ile Doğu karşı karşıya geldiler. İsmet Paşa ile görüşecek Müttefik generallerini taşıyan İngiliz sancak gemisi "İron Duke"nin kül rengi öldürücü kulelerine rağmen, Batılılar buraya barış dilenmeye geliyordu; yoksa barış istemeye, ya da şartlarını dikte etmeye değil... Bu görüşmeler, Avrupa'nın Asya üzerindeki egemenliğinin sonucunu gösteriyor. Çünkü Mustafa Kemal, herkesin bildiği gibi, Yunanlıları silip süpürmüştü.
(E. Hemingway, Amerikalı Romancı - Yazar, 1922)
* Büyük güçlüklerden sonra yaratılan Mustafa Kemal Türkiyesi ve Mustafa Kemal uygarlığı sayısız yarınlar boyunca yaşamaya devam edecektir. Halkının ve özellikle O'nun deyimiyle "Türkiye'nin gerçek efendisi olan Türk Köylüsü'nün, o dürüst ve temiz insanların kalbinde ebediyen yaşayacaktır." Mustafa Kemal: "Biz ilhamımızı hayatın tâ kendisinden ve içinden yetiştiğimiz Türk Ulusu'ndan alıyoruz." demişti. Bugün, Anıtkabir'in yollarına düşmüş olan Türkler, o uzun yollarda, taşlara kazınmış rölyef ve heykellerde "Asker, Öğrenci ve Anandolu toprağının insanı olan Türk Köylüsü'nü" yani kendi benliklerini dile getiren bir görüntüyle karşılanıyorlar. Mustafa Kemal, düşüncelerinde kurduğu bir büyük uygarlığı gerçekleştirerek huzur içinde öldü. Yaktığı alev, daima yanacaktır. O Türklük'ün özgürlük ve ihtişam sembolüdür.
(Ünlü Amerikan Tarihçisi Charles E. Edenson, kapağında Atatürk'ün bir resmi bulunan Mankind adlı tarih dergisinde, Türk Kurtuluş Savaşı'nı anlatan uzun yazısında Atatürk'ten böyle bahsediyordu..)
AFGANİSTAN
* "Büyük Atatürk'ün kaybından dolayı üzüntümüz o derece derin ve sonsuzdur ki bunu ifade etmek için kelime bulamıyorum. Çünkü Atatürk, yalnız Türkiye'nin değil, bütün Şark'ın Atasıydı.
Büyük yasınıza Afgan Kralı ve hükümeti olduğu gibi bütün Afgan Milleti'de candan katılıyor. Bu içten acımızın bir belirtisi olarak Türk bayrağının yası devam ettiği sürece, Afgan Bayrağı'da yarı çekilecektir. Bütün yabancı ülkelerdeki temsilciliklerine talimat verilmiştir.
(Altes Veli Han, Afgan Kralının Amcası)
* Roma'da evimizde idik. Radyo dinliyorduk. Kara haberleri öğrenince ne hale geldiğimizi bilemezsiniz. Kalbimizden vurulmuş gibi olduk. Gazetelerin verdiği bilgi yasımızı tümüyle artırdı. "Çocuklarım siz kalınız, ben gidip Büyük Ata'nın kaybı karşısındaki elem ve üzüntülerimi ona kendi huzurunda belirtmek istiyorum." dedim.
İstanbul'a bu amaçla tamamen özel olarak geldim. Eğer gelmeseydim bu sonsuzluğa göçen büyük insanın önünde ağlamasaydım, bu sonsuz ayrılığa katlanamazdım. Ona saygı görevimi yapabilmek için İstanbul'a geldim. Gelir gelmez saraya gittim. Büyük arkadaşımın tabutu önünde durdum, eğildim, ağladım.
Acım Türk Milleti'nin acısı kadar büyüktür. Sevdiğim Türk Milleti'ne baş sağlığı dileğimin sunulmasına aracılığınızı dilerim.
(Emanullah HAN, Eski Afgan Kralı)
* "O büyük insan yalnız Türkiye için değil, bütün doğu milletleri için de en büyük önderdi."
(Emanullah HAN, Eski Afgan Kralı)
ABD
* "Kemal hakkında almış olduğum malûmat çok tazedir. Bu husustaki bilgilerimi kendisini çok iyi tanıyan birisinden temin ettim. Sosyalist Sovyet Cumhuriyetleri Birliği Hükümeti'nin tanınması hakkında Sovyet Rusya Hariciye Nâzırı Litvinof ile görüşürken kendisine onun fikrince bütün Avrupa'nın en kıymetli ve en ziyade dikkate değer devlet adamının kim olduğunu sordum. Bana verdiği cevapta: Avrupa'nın en kıymetli devlet adamının bugün Avrupa'da yaşamadığını, bunun Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal olduğunu söyledi."
Franklin D. Roozwelt'in bu sözlerine karşı, Disraeli'nin İngiltere'yi idare ettiği zamandan beri, Avrupa'da o ırktan gelmiş bütün devlet adamları içinde en maharetlisi olan Litvinof tarafından söylenmiş olan bu mütaleânın çok kıymetli olduğunu beyan ettim.
(Roozwelt (Franklen D.) 1928, Birleşik Amerika Cumhurbaşkanı)
* Kemal Atatürk'ün ölümünün 25. Yıldönümünü anma törenine katılabilmekten şeref duymaktayım. Atatürk bu yüzyılın büyük insanlarından birinin tarihi başarılarını, Türk halkına ilham veren liderliğini, modern dünyanın ileri görüşlü anlayışını ve bir akseri lider olarak kudret ve yüksek cesaretini hatırlatmaktadır.
Çöküntü halinde bulunan bir imparatorluktan özgür Türkiye'nin doğması, yeni Türkiye'nin özgürlük ve bağımsızlığını şerefli bir şekilde ilân ve o zamandan beri koruması, Atatürk'ün Türk halkının işidir. Şüphesiz ki, Türkiye'de giriştiği derin ve geniş devrimler kadar bir ulusun kendisine olan güvenini daha başarı ile gösteren bir örnek yoktur.
(John F. KENNEDY (A.B.D. Başkanı, 10 Kasım 1963) )
* Benim üzüntüm iki türlüdür; önce böyle büyük bir adamın kaybından dolayı bütün dünya gibi üzgünüm. İkinci üzüntüm ise, bu adamla tanışmak hususundaki şiddetli arzumun gerçekleşmesine artık imkân kalmamış olmasıdır.
(Franklin ROOSEVELT, A.B.D. Başkanı)
* Ülkesine bağlılığı, kendisine bütün dünyanın saygısını kazandıran Atatürk.
(Franklin ROOSEVELT, A.B.D. Başkanı)
* Beyaz Saray'daki görevim tamamlanınca ilk yapmak istediğim şey, zamanımızın bu en dikkate değer şahsiyetini ülkesinde ziyaret etmekti. Kader buna izin vermedi. Bu çapta insanlar dünyaya sık gelmezler.
(Franklin ROOSEVELT, A.B.D. Başkanı)
* Kemal Atatürk için daimî bir anıt tesisi münasebetiyle Türkiye'ye tebriklerimi arz ile gurur duyuyorum. O'nun gösterdiği yolda yürüyen büyük ulusunuz çok önemli başarılar elde etmiştir. Türk birliğinin ve ilerleyişinin mimarı Atatürk'ün hatırasını anmak için yapılan bu tören, dünyanın her tarafından hür insanlara ilham kaynağı olmuş bir zata çok yerinde bir saygıdır.
(Dwight D. Eisenhower, ABD Başkanı, 1953)
* Asker-devlet adamı, çağımızın en büyük liderlerinden biri idi. Kendisi, Türkiye'nin, dünyanın en ileri memleketleri arasında hakettiği yeri almasını sağlamıştır. Keza O, Türklere, bir milletin büyüklüğünün temel taşını teşkil eden, kendine güvenme ve dayanma duygusunu vermiştir. Ben, Atatürk'ün sadık arkadaşlarından biri olmakla büyük bir iftihar duyuyorum.
(General Douglas MacArthur, ABD Uzak Doğu Kuvvetleri Başkomutanı, 1963)
* "Geceleyin yüz kişilik akşam sofrası, Avrupa'nın büyük başkentlerinde verilmekte olan benzeri şölenlerden hiç de farksızdı. Yalnız Türkiye Cumhuriyeti'nin verdiği şölen sofrasında kullanılan İkinci Mahmut çağından kalma (1808-1839) som altın tabak ve takımlar, bu şöleni Avrupadakilerden daha debdebeli yapıyordu. Mustafa Kemal hazretleri herşeyden önce tam anlamıyla savaşçı bir komutan, metin, geniş simalı, derin ve mütekâşif düşünceli, sert ve canlı sözlü bir zattır. Ancak bu gece tam anlamıyla ince ve nazik bir devlet adamı, aynı çağda mükemmel bir devlet başkanı idi. Her elçi kendilerinden aynı ölçüler içinde iltifat görürler."
(General Charles Sherrill, Birleşik Amerika'nın eski Ankara Büyük Elçisi)
* Unutmamalıdır ki Kemâl, Dumlupınar'da parlak bir strateji kabiliyeti göstermiş ve düşmandan çok azlık olan Türk kuvvetlerinden gereğince yararlanmayı bilmiştir.
Dünya üzerinde istilâ orduları, Yunanlılar'ın uğradıkları büyük bozgun gibi bir yenilgiyle pek az karşılaşmışlardır.
(General Charles Sherrill, Birleşik Amerika'nın eski Ankara Büyük Elçisi)
* Cihanı hayran bırakan bu Türk, Türkler'in göğsünü Türk olduklarından, tarihlerinden ve dillerinden dolayı bir daha kabartmıştır ve Türkiye'nin geleceği için, geçmiş yüzyılların toplayabildiğinden daha fazla bir kudret toplamıştır.
(General Charles Sherrill, Birleşik Amerika'nın eski Ankara Büyük Elçisi)
* Mustafa Kemâl, başarılarının çoğunu tükenmek bilmeyen sabrı sayesinde elde etmiştir.
(General Charles Sherrill, Birleşik Amerika'nın eski Ankara Büyük Elçisi)
* Öyle zamanlar oldu ki, anılar içinde benim eşsiz nitelikte gördüklerimi düzeltti: "- Hayır... Ben bunda yanılmışım. Eğer şöyle düşünseydim ve yapsaydım sonucu daha eksiksiz olacaktı." dediği az değildi.Gerçekçilik O'nun korkmadığı şeydi.
(General Charles Sherrill, Birleşik Amerika'nın eski Ankara Büyük Elçisi)
* İnsanı teslim alıcı gözlerinde fevkâlade önderlik kuvveti vardır. Kalın kaşları sakin durmaz. Yüksek, enteklektüel zirvelere kalkar ve şayanı hayret derecede geniş alnında derin çizgiler oyacak bir şekilde çatılır. Derisi açık renkli ve güneşten yanmıştır. Esmer değildir. Saçı sarımtrak kahve renklidir. Ağzının temiz kesilmiş hatları ve çenesi kararlarının kesinliğini gösterir. O, tetiktir, hazır cevaptır, dikkati çekecek kadar zekidir.
(Gladys Baker, Amerikalı Gazeteci)
* Atatürk'ün ölümünden dolayı Amerika Hükümeti pek çok üzgündür. Bu kayıp, yalnız Türk Milleti'ne ve sınırların inhisar etmemiştir. Yayıldığı yerler çok geniştir.
(Kordel HALL, Birleşik Amerika Dışişleri Bakanı)
* Atatürk'ün dış münasebetler konusu üzerindeki görüşlerini inceleyen bir kimse, fikirlerinin değeri ve ifade edildikleri zamanı aşan manaları karşısında daima hayrete düşer.
(Awra M. Warren, ABD Büyükelçilerinden)
* Atatürk'ün birçok insanların başarmaya maddeten muktedir olamadıkları işleri başarmada gösterdiği azim ve cesarete ve ortaya koyduğu esere bütün Amerika hayrandır.
(Amerika Basını)
* Lozan'ı o kazandı; son ikiyüz yılda ihtiyar Asya'nın Avrupa'ya kazandırdığı ilk zafer.
(New York Times)
* Savaş sonrası döneminin en yetenekli liderlerinden biri.
(New York Times)
* Dünya sahnesinden tarihin en dikkatli, çekici adamlarından biri geçti.
(Chicago Tribune)
* Marmara kıyısındaki sıcak, toz toprak içinde, eciş bücüş yollu ikinci sınıf kıyı kasabası Mudanya'da, Batı ile Doğu karşı karşıya geldiler. İsmet Paşa ile görüşecek Müttefik generallerini taşıyan İngiliz sancak gemisi "İron Duke"nin kül rengi öldürücü kulelerine rağmen, Batılılar buraya barış dilenmeye geliyordu; yoksa barış istemeye, ya da şartlarını dikte etmeye değil... Bu görüşmeler, Avrupa'nın Asya üzerindeki egemenliğinin sonucunu gösteriyor. Çünkü Mustafa Kemal, herkesin bildiği gibi, Yunanlıları silip süpürmüştü.
(E. Hemingway, Amerikalı Romancı - Yazar, 1922)
* Büyük güçlüklerden sonra yaratılan Mustafa Kemal Türkiyesi ve Mustafa Kemal uygarlığı sayısız yarınlar boyunca yaşamaya devam edecektir. Halkının ve özellikle O'nun deyimiyle "Türkiye'nin gerçek efendisi olan Türk Köylüsü'nün, o dürüst ve temiz insanların kalbinde ebediyen yaşayacaktır." Mustafa Kemal: "Biz ilhamımızı hayatın tâ kendisinden ve içinden yetiştiğimiz Türk Ulusu'ndan alıyoruz." demişti. Bugün, Anıtkabir'in yollarına düşmüş olan Türkler, o uzun yollarda, taşlara kazınmış rölyef ve heykellerde "Asker, Öğrenci ve Anandolu toprağının insanı olan Türk Köylüsü'nü" yani kendi benliklerini dile getiren bir görüntüyle karşılanıyorlar. Mustafa Kemal, düşüncelerinde kurduğu bir büyük uygarlığı gerçekleştirerek huzur içinde öldü. Yaktığı alev, daima yanacaktır. O Türklük'ün özgürlük ve ihtişam sembolüdür.
(Ünlü Amerikan Tarihçisi Charles E. Edenson, kapağında Atatürk'ün bir resmi bulunan Mankind adlı tarih dergisinde, Türk Kurtuluş Savaşı'nı anlatan uzun yazısında Atatürk'ten böyle bahsediyordu..)
AFGANİSTAN
* "Büyük Atatürk'ün kaybından dolayı üzüntümüz o derece derin ve sonsuzdur ki bunu ifade etmek için kelime bulamıyorum. Çünkü Atatürk, yalnız Türkiye'nin değil, bütün Şark'ın Atasıydı.
Büyük yasınıza Afgan Kralı ve hükümeti olduğu gibi bütün Afgan Milleti'de candan katılıyor. Bu içten acımızın bir belirtisi olarak Türk bayrağının yası devam ettiği sürece, Afgan Bayrağı'da yarı çekilecektir. Bütün yabancı ülkelerdeki temsilciliklerine talimat verilmiştir.
(Altes Veli Han, Afgan Kralının Amcası)
* Roma'da evimizde idik. Radyo dinliyorduk. Kara haberleri öğrenince ne hale geldiğimizi bilemezsiniz. Kalbimizden vurulmuş gibi olduk. Gazetelerin verdiği bilgi yasımızı tümüyle artırdı. "Çocuklarım siz kalınız, ben gidip Büyük Ata'nın kaybı karşısındaki elem ve üzüntülerimi ona kendi huzurunda belirtmek istiyorum." dedim.
İstanbul'a bu amaçla tamamen özel olarak geldim. Eğer gelmeseydim bu sonsuzluğa göçen büyük insanın önünde ağlamasaydım, bu sonsuz ayrılığa katlanamazdım. Ona saygı görevimi yapabilmek için İstanbul'a geldim. Gelir gelmez saraya gittim. Büyük arkadaşımın tabutu önünde durdum, eğildim, ağladım.
Acım Türk Milleti'nin acısı kadar büyüktür. Sevdiğim Türk Milleti'ne baş sağlığı dileğimin sunulmasına aracılığınızı dilerim.
(Emanullah HAN, Eski Afgan Kralı)
* "O büyük insan yalnız Türkiye için değil, bütün doğu milletleri için de en büyük önderdi."
(Emanullah HAN, Eski Afgan Kralı)