.:Cumhuriyet Lisesi:.
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
.:Cumhuriyet Lisesi:.

Bağlı değilsiniz. Bağlanın ya da kayıt olun

Önce böyle diyorlardı!

5 posters

Aşağa gitmek  Mesaj [1 sayfadaki 1 sayfası]

1Önce böyle diyorlardı! Empty Önce böyle diyorlardı! Cuma Şub. 29, 2008 5:17 pm

hyro

hyro
Admin (Kurucu)
Admin (Kurucu)

Atatürk hakkında ölümünden önce ve sonra birçok yabancı devlet adamı ve yabancı basın tarafından övgü dolu birçok söz söylenmiş ve yabancı gazete ve dergilerde de birçok makale yayınlanmıştır.Gerçekten de Atatürk sadece Türkiye sınırları içinde kalmamış, görüş ve düşünceleriyle bütün toplumlara ve bütün ezilmişlere yol göstermiştir. Bunun nedeni de, bizce, fikir ve görüşlerini zorla değil, herşeyin gerçeklerini ortaya koyarak, kendi halkına açıklamasıdır.


ABD

* "Kemal hakkında almış olduğum malûmat çok tazedir. Bu husustaki bilgilerimi kendisini çok iyi tanıyan birisinden temin ettim. Sosyalist Sovyet Cumhuriyetleri Birliği Hükümeti'nin tanınması hakkında Sovyet Rusya Hariciye Nâzırı Litvinof ile görüşürken kendisine onun fikrince bütün Avrupa'nın en kıymetli ve en ziyade dikkate değer devlet adamının kim olduğunu sordum. Bana verdiği cevapta: Avrupa'nın en kıymetli devlet adamının bugün Avrupa'da yaşamadığını, bunun Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal olduğunu söyledi."

Franklin D. Roozwelt'in bu sözlerine karşı, Disraeli'nin İngiltere'yi idare ettiği zamandan beri, Avrupa'da o ırktan gelmiş bütün devlet adamları içinde en maharetlisi olan Litvinof tarafından söylenmiş olan bu mütaleânın çok kıymetli olduğunu beyan ettim.
(Roozwelt (Franklen D.) 1928, Birleşik Amerika Cumhurbaşkanı)

* Kemal Atatürk'ün ölümünün 25. Yıldönümünü anma törenine katılabilmekten şeref duymaktayım. Atatürk bu yüzyılın büyük insanlarından birinin tarihi başarılarını, Türk halkına ilham veren liderliğini, modern dünyanın ileri görüşlü anlayışını ve bir akseri lider olarak kudret ve yüksek cesaretini hatırlatmaktadır.

Çöküntü halinde bulunan bir imparatorluktan özgür Türkiye'nin doğması, yeni Türkiye'nin özgürlük ve bağımsızlığını şerefli bir şekilde ilân ve o zamandan beri koruması, Atatürk'ün Türk halkının işidir. Şüphesiz ki, Türkiye'de giriştiği derin ve geniş devrimler kadar bir ulusun kendisine olan güvenini daha başarı ile gösteren bir örnek yoktur.
(John F. KENNEDY (A.B.D. Başkanı, 10 Kasım 1963) )

* Benim üzüntüm iki türlüdür; önce böyle büyük bir adamın kaybından dolayı bütün dünya gibi üzgünüm. İkinci üzüntüm ise, bu adamla tanışmak hususundaki şiddetli arzumun gerçekleşmesine artık imkân kalmamış olmasıdır.
(Franklin ROOSEVELT, A.B.D. Başkanı)

* Ülkesine bağlılığı, kendisine bütün dünyanın saygısını kazandıran Atatürk.
(Franklin ROOSEVELT, A.B.D. Başkanı)

* Beyaz Saray'daki görevim tamamlanınca ilk yapmak istediğim şey, zamanımızın bu en dikkate değer şahsiyetini ülkesinde ziyaret etmekti. Kader buna izin vermedi. Bu çapta insanlar dünyaya sık gelmezler.
(Franklin ROOSEVELT, A.B.D. Başkanı)


* Kemal Atatürk için daimî bir anıt tesisi münasebetiyle Türkiye'ye tebriklerimi arz ile gurur duyuyorum. O'nun gösterdiği yolda yürüyen büyük ulusunuz çok önemli başarılar elde etmiştir. Türk birliğinin ve ilerleyişinin mimarı Atatürk'ün hatırasını anmak için yapılan bu tören, dünyanın her tarafından hür insanlara ilham kaynağı olmuş bir zata çok yerinde bir saygıdır.
(Dwight D. Eisenhower, ABD Başkanı, 1953)

* Asker-devlet adamı, çağımızın en büyük liderlerinden biri idi. Kendisi, Türkiye'nin, dünyanın en ileri memleketleri arasında hakettiği yeri almasını sağlamıştır. Keza O, Türklere, bir milletin büyüklüğünün temel taşını teşkil eden, kendine güvenme ve dayanma duygusunu vermiştir. Ben, Atatürk'ün sadık arkadaşlarından biri olmakla büyük bir iftihar duyuyorum.
(General Douglas MacArthur, ABD Uzak Doğu Kuvvetleri Başkomutanı, 1963)

* "Geceleyin yüz kişilik akşam sofrası, Avrupa'nın büyük başkentlerinde verilmekte olan benzeri şölenlerden hiç de farksızdı. Yalnız Türkiye Cumhuriyeti'nin verdiği şölen sofrasında kullanılan İkinci Mahmut çağından kalma (1808-1839) som altın tabak ve takımlar, bu şöleni Avrupadakilerden daha debdebeli yapıyordu. Mustafa Kemal hazretleri herşeyden önce tam anlamıyla savaşçı bir komutan, metin, geniş simalı, derin ve mütekâşif düşünceli, sert ve canlı sözlü bir zattır. Ancak bu gece tam anlamıyla ince ve nazik bir devlet adamı, aynı çağda mükemmel bir devlet başkanı idi. Her elçi kendilerinden aynı ölçüler içinde iltifat görürler."
(General Charles Sherrill, Birleşik Amerika'nın eski Ankara Büyük Elçisi)

* Unutmamalıdır ki Kemâl, Dumlupınar'da parlak bir strateji kabiliyeti göstermiş ve düşmandan çok azlık olan Türk kuvvetlerinden gereğince yararlanmayı bilmiştir.

Dünya üzerinde istilâ orduları, Yunanlılar'ın uğradıkları büyük bozgun gibi bir yenilgiyle pek az karşılaşmışlardır.
(General Charles Sherrill, Birleşik Amerika'nın eski Ankara Büyük Elçisi)

* Cihanı hayran bırakan bu Türk, Türkler'in göğsünü Türk olduklarından, tarihlerinden ve dillerinden dolayı bir daha kabartmıştır ve Türkiye'nin geleceği için, geçmiş yüzyılların toplayabildiğinden daha fazla bir kudret toplamıştır.
(General Charles Sherrill, Birleşik Amerika'nın eski Ankara Büyük Elçisi)

* Mustafa Kemâl, başarılarının çoğunu tükenmek bilmeyen sabrı sayesinde elde etmiştir.
(General Charles Sherrill, Birleşik Amerika'nın eski Ankara Büyük Elçisi)

* Öyle zamanlar oldu ki, anılar içinde benim eşsiz nitelikte gördüklerimi düzeltti: "- Hayır... Ben bunda yanılmışım. Eğer şöyle düşünseydim ve yapsaydım sonucu daha eksiksiz olacaktı." dediği az değildi.Gerçekçilik O'nun korkmadığı şeydi.
(General Charles Sherrill, Birleşik Amerika'nın eski Ankara Büyük Elçisi)

* İnsanı teslim alıcı gözlerinde fevkâlade önderlik kuvveti vardır. Kalın kaşları sakin durmaz. Yüksek, enteklektüel zirvelere kalkar ve şayanı hayret derecede geniş alnında derin çizgiler oyacak bir şekilde çatılır. Derisi açık renkli ve güneşten yanmıştır. Esmer değildir. Saçı sarımtrak kahve renklidir. Ağzının temiz kesilmiş hatları ve çenesi kararlarının kesinliğini gösterir. O, tetiktir, hazır cevaptır, dikkati çekecek kadar zekidir.
(Gladys Baker, Amerikalı Gazeteci)

* Atatürk'ün ölümünden dolayı Amerika Hükümeti pek çok üzgündür. Bu kayıp, yalnız Türk Milleti'ne ve sınırların inhisar etmemiştir. Yayıldığı yerler çok geniştir.
(Kordel HALL, Birleşik Amerika Dışişleri Bakanı)

* Atatürk'ün dış münasebetler konusu üzerindeki görüşlerini inceleyen bir kimse, fikirlerinin değeri ve ifade edildikleri zamanı aşan manaları karşısında daima hayrete düşer.
(Awra M. Warren, ABD Büyükelçilerinden)

* Atatürk'ün birçok insanların başarmaya maddeten muktedir olamadıkları işleri başarmada gösterdiği azim ve cesarete ve ortaya koyduğu esere bütün Amerika hayrandır.
(Amerika Basını)

* Lozan'ı o kazandı; son ikiyüz yılda ihtiyar Asya'nın Avrupa'ya kazandırdığı ilk zafer.
(New York Times)

* Savaş sonrası döneminin en yetenekli liderlerinden biri.
(New York Times)

* Dünya sahnesinden tarihin en dikkatli, çekici adamlarından biri geçti.
(Chicago Tribune)

* Marmara kıyısındaki sıcak, toz toprak içinde, eciş bücüş yollu ikinci sınıf kıyı kasabası Mudanya'da, Batı ile Doğu karşı karşıya geldiler. İsmet Paşa ile görüşecek Müttefik generallerini taşıyan İngiliz sancak gemisi "İron Duke"nin kül rengi öldürücü kulelerine rağmen, Batılılar buraya barış dilenmeye geliyordu; yoksa barış istemeye, ya da şartlarını dikte etmeye değil... Bu görüşmeler, Avrupa'nın Asya üzerindeki egemenliğinin sonucunu gösteriyor. Çünkü Mustafa Kemal, herkesin bildiği gibi, Yunanlıları silip süpürmüştü.
(E. Hemingway, Amerikalı Romancı - Yazar, 1922)

* Büyük güçlüklerden sonra yaratılan Mustafa Kemal Türkiyesi ve Mustafa Kemal uygarlığı sayısız yarınlar boyunca yaşamaya devam edecektir. Halkının ve özellikle O'nun deyimiyle "Türkiye'nin gerçek efendisi olan Türk Köylüsü'nün, o dürüst ve temiz insanların kalbinde ebediyen yaşayacaktır." Mustafa Kemal: "Biz ilhamımızı hayatın tâ kendisinden ve içinden yetiştiğimiz Türk Ulusu'ndan alıyoruz." demişti. Bugün, Anıtkabir'in yollarına düşmüş olan Türkler, o uzun yollarda, taşlara kazınmış rölyef ve heykellerde "Asker, Öğrenci ve Anandolu toprağının insanı olan Türk Köylüsü'nü" yani kendi benliklerini dile getiren bir görüntüyle karşılanıyorlar. Mustafa Kemal, düşüncelerinde kurduğu bir büyük uygarlığı gerçekleştirerek huzur içinde öldü. Yaktığı alev, daima yanacaktır. O Türklük'ün özgürlük ve ihtişam sembolüdür.
(Ünlü Amerikan Tarihçisi Charles E. Edenson, kapağında Atatürk'ün bir resmi bulunan Mankind adlı tarih dergisinde, Türk Kurtuluş Savaşı'nı anlatan uzun yazısında Atatürk'ten böyle bahsediyordu..)


AFGANİSTAN

* "Büyük Atatürk'ün kaybından dolayı üzüntümüz o derece derin ve sonsuzdur ki bunu ifade etmek için kelime bulamıyorum. Çünkü Atatürk, yalnız Türkiye'nin değil, bütün Şark'ın Atasıydı.

Büyük yasınıza Afgan Kralı ve hükümeti olduğu gibi bütün Afgan Milleti'de candan katılıyor. Bu içten acımızın bir belirtisi olarak Türk bayrağının yası devam ettiği sürece, Afgan Bayrağı'da yarı çekilecektir. Bütün yabancı ülkelerdeki temsilciliklerine talimat verilmiştir.
(Altes Veli Han, Afgan Kralının Amcası)

* Roma'da evimizde idik. Radyo dinliyorduk. Kara haberleri öğrenince ne hale geldiğimizi bilemezsiniz. Kalbimizden vurulmuş gibi olduk. Gazetelerin verdiği bilgi yasımızı tümüyle artırdı. "Çocuklarım siz kalınız, ben gidip Büyük Ata'nın kaybı karşısındaki elem ve üzüntülerimi ona kendi huzurunda belirtmek istiyorum." dedim.

İstanbul'a bu amaçla tamamen özel olarak geldim. Eğer gelmeseydim bu sonsuzluğa göçen büyük insanın önünde ağlamasaydım, bu sonsuz ayrılığa katlanamazdım. Ona saygı görevimi yapabilmek için İstanbul'a geldim. Gelir gelmez saraya gittim. Büyük arkadaşımın tabutu önünde durdum, eğildim, ağladım.

Acım Türk Milleti'nin acısı kadar büyüktür. Sevdiğim Türk Milleti'ne baş sağlığı dileğimin sunulmasına aracılığınızı dilerim.
(Emanullah HAN, Eski Afgan Kralı)

* "O büyük insan yalnız Türkiye için değil, bütün doğu milletleri için de en büyük önderdi."
(Emanullah HAN, Eski Afgan Kralı)

https://cumhuriyet.catsboard.com

2Önce böyle diyorlardı! Empty Geri: Önce böyle diyorlardı! Cuma Şub. 29, 2008 5:17 pm

hyro

hyro
Admin (Kurucu)
Admin (Kurucu)

ALMANYA

* "Almanya, Türk Milletinin bu ölçülmez derecede büyük ziyanından dolayı acısını samimi olarak katılmaktadır. Atatürk bütün dünyanın hayran kaldığı bir kalkınma yapan ilk devlet başkanı olmuştur."
(Beobahter Gazetesi, Almanya, 11 Kasım 1938)

* "Bütün dünya 10 Kasım'da, biz Almanlar'ın da dostluk ve saygı ile bağlı olduğumuz bir insanın hayatını ve eserlerini takdirle anmaktadır. Atatürk bir asker olarak, amansız ve hatta bazı anlarında ümitsiz gözüken bir mücadeleden muzaffer çıkmış ve sonra da devlet sorumluluğunu üzerine almıştır. 29 Ekim 1923'te Türkiye Cumhuriyeti'nin ilânı, onun diplomatik dehâsının bir eseridir. Türk devletinin demokratik gelişmesini engelleyen, mâziden kalma bazı gelenek, örf ve âdetlerin değiştirilmesi veya kaldırılması gerekiyordu. O cesurâne ve azimkârane ideallere sahipti, yılmak bilmeyen bir yaratıcılıkla eserlerini gerçekleştirmeğe başladı.... Atatürk, Almanlarla geleneksel, yürekten ve karşılıklı güvene dayanan ilişkiler kurmuş ve sürdürmüştür.
(Ludwig Erhard, Batı Almanya Başbakanı, 1963)

* Ben Türk - Alman dostluğunu yakından tanıyan bir neslin çocuğuyum. Küçük yaşımda bir adamın kahramanlıklarını, yaptığı hizmetleri, ülkesi için giriştiği özverileri gördüm. Bu adam Mustafa Kemal'di. Bugün daha iyi kavrıyorum ki, o insan büyük bir devlet adamıydı. Büyüktü, çünkü, ölçüyü korumasını her zaman bildi ve eserini tehlikeye sokacak sınırları aşamadı. Yürekliliğin ve kendi yürekliliğinin sınırlarını da çizebilecek kadar anlayışlıydı.
(Kurt G. Kiesinger, Federal Almanya Başbakanı, 1968)

* O, kişisel kazanç ve ün peşinde koşan basit bir dikdatör değil, gelecek kuşaklar için sağlam temeller atmağa uğraşan bir kahramandı.
(Prof. Walter L. WRIHT Jr.)

* Atatürk Türkiye'yi tek düşmanı kalmaksızın bırakmıştır. Bu zamanımızın hiçbir devlet şefinin başaramadığıdır.
(Alman Völkischer Beobachter Gazetesi)

* Türkiye'nin kendisine hudutsuz bir minnet duyduğu Büyük Kurtarıcı Atatürk'ün hayatı, Almanya'da olduğu kadar iyi, hiçbir yerde ne anlaşılacak, ne de takdir edilebilecektir. Zira Almanya aynı yoldan geçmiştir. Türkiye'ye kabul ettirilen barış anlaşması, topraklarının hayati kısımlarını kendisinden koparıp alıyordu. Millî Kahraman Atatürk, memleketini kurtarmayı ve millî bir geleceğin temellerini atmayı başardı. Memleketini görüşmelerle ve Cenevre metodlarıyla kurtaramıyacağına inanarak mücadele yolunu seçti. Bunda yalnız çelik bir irade ve kuvvet başarısı olabilirdi. Memleket içindeki eseri, daha az hayranlığa lâyık değildir. Almanya, ATATÜRK'ün eserine ve mücadelesine hayrandır. Onda, tarihi eseri, özgürlüğü seven bütün milletler için bir sembol olarak kalacak kudretli bir kişilik görmektedir.
(Berlin, Alman Ajansı)

* Istırap çeken dünyada barış ve esenliği yeniden kurmak ve insanlığın yalnız maddi değil, manevi gelişmesini sağlamak isteyenler Atatürk'ün iman verici ve yön göstericiliğinden örnek ve kuvvet alsınlar.
(Profesör Herbert MELZIG, Alman Tarihçisi)

* Mustafa Kemal, hırpılanmış, silahı elinden alınmış olan milletle elele vererek tarihe yeni bir devir açmak için mücadeleye atıldı ve mücadelesinde, ruh kudretinin dünya yüzündeki bütün silahlardan üstün olduğunu ispat etti.
(Profesör Herbert MELZIG, Alman Tarihçisi)

* Mustafa Kemal'i yüksek kumandanların çoğuna üstün kılan nitelik, ölümü küçümsemek ve yiğitlik göstermek bakımından askerlerine en büyük örnek olmasıdır.
(Profesör Herbert MELZIG, Alman Tarihçisi)

* Bugün Kemal Atatürk, yarattığı eserlerle bakıp pek haklı olarak kendisine başarıya ermiş bir kimse gözüyle bakabilir. Çünkü Atatürk, herşeyden üstün olarak, Türk Milleti'ne şimdiye kadar erişmediği bir mutluluk getirmiştir.
(Alman Gazetesi Carel Sautman)

* Mustafa Kemal Bey, sorumluluk yüklenmekten korkmayan doğuştan bir şef idi. 25 Nisan sabahı 19. Tümeniyle kendiliğinden düşmana saldırmaya karar verdi. O'nu kıyıya sürdü ve üç ay boyunca kendisine yapılan çetin saldırılara inatçı ve sarsılmaz bir karşı koymada bulundu. O'nun azmine tam olarak güvenebilirim.
(Liman Von SANDERS, Alman Generali)

* Kendisinin tarihi büyüklüğü, eseri olan yeni Türkiye'ye bakılarak bu günden ölçülebilir.

Çelik gibi azim ve gayreti, uzağı gören akıl ve hikmetle birleşmiş olan bu gerçek halk önderi ve devlet adamı; Anadolu dağlarının en uzak ve ıssız köşesindeki köylere bile başka bir ruh aşılamıştır.
(Alman, İllustrierte Dergisi)

* Onda büyük bir asker, dahi bir devlet adamı ve tarihsel kişiliğe sahip bir kişi kaybedilmiştir.
(Hitler, İnönü'ye Mesajı)

* Eğer bugünkü Türkiye, dünya savaşından sonraki Avrupa'nın herhangi bir memleketinde daha fazla ileri gitmişse, bunun en büyük sebebini yeni Cumhuriyetin Başkanı'nın dehasında aramalıdır.
(Hans FROEMBGEN, Alman Yazarı)

* Şark, tarihin Kemâl Atatürk tarafından yazılmış olan yeni bir sahifesini açmıştır. Avrupa tarih kitapları vaktiyle (Barbar) Türklerin Altay Dağları'nın yüksek ovalarından şarka, garba nasıl akın ederek milletleri ve kültürleri tahrip eylediklerini hikâye eder. İncil'de ve Ortaçağ literatüründe Türkler, (Gogve Magog) diye fevkâlede ve korkunç hayâletler olarak tasvir edilmiştir. Onlar uyuşturucu medeniyetin buzları içinde bir ateştiler ve Türk kokusu hâlâ bugün bile dünyanın yarısının uzuvlarında yaşamaktadır. Şimdi modern ilim, milâttan evvel tarihin binlerce yıllık perdesini açarak, batmış milletlerin kaybolmuş izlerini keşfetmektedir. Bu arada birdenbire Türk ırkını da tarihin aydınlıkları içinde görüyoruz ve onun şark ile garb arasında nasıl bir köprü kurmuş ve nasıl devletler ve kültürel yaratmış olduğunu anlıyoruz. Avrupanın birçok âlimleri bunu reddediyorlar.

Fakat, Atatürk'ün hayatı ve Türk Milleti'nin yeniden uyanış ve kalkınış, Türk Milleti'nin ruhunun ilk evini henüz yirminci asırda kurmuş olmadığı kanaatini gösteriyor. Kemâl Atatürk ile yüzlerce asrın derinliğinden kahraman bir ruh aydınlığa yükseliyor ve bu ruh, dünyanın esarete düşmüş kısımlarındaki milletlere hürriyet ve kurtuluş yolunu gösteriyor. O'nun hüviyeti, Nil sahillerinden eski Çin denizlerine kadar uzanan bir efsane olmuştur. Bununla beraber O gene milletinin ortasındadır. Olgun ve kemâle ermiş zekâsıyle, münevver ve ebedi gençliğin yorulmak bilmez kudret ve ciddiyetine mazhar olan, O, kendi milleti ve beşeriyet âlemi için beslediği muhabbetle, bir dâhinin neler yarattığına dair, cihana fevkâlâde heyecanlı bir sahne seyrettirmektedir.
(Herbert MELZİG)

* Bir yenilginin uçurumuna düştüğü halde, ilkin neticesiz sanılan İstiklâl Mücadelesini yapan Türk Milleti, önünde saygıyla eğilmeden bu satırlara son veremez.

Zafer neşesiyle kendinden geçmiş bir diplomasinin kararını "hayır" diyerek yırtmak ve yüzlerine fırlatmak örneğini biz Almanlar, Türklere borçluyuz.
(Alman Askeri Dergisi Vissen Und Vehr)

* Esarete mahkûm edilmiş bir istiklâl hakkını kuvvetle kazanmış, idam fermanını yırtıp düşmanlarının suratına fırlatmış adamdır.
(Alman Basını)

* "Atatürk, istiklâl hissini taşıyan bütün milletler için, ölmez bir semboldür."
(Alman Basını)

* Atatürk, yeni Türkiye'nin yaratıcısı olduğu kadar ulusunun eğiticisi ve yetiştiricisi olmuştur.

Atatürk, kişiliğinin kuvvetiyle milletleri içten ve dıştan değiştiren savaş şefleri arasında özel bir yer tutacaktır. O, yeni Türkiye'nin yaratıcısı ve kurucusu olmuştur. Yakın doğunun şimdiki çehresini bu adam tesbit etti.
(Alman, Germania Gazetesi)


ARNAVUTLUK

* Atatürk, yüzyılımızın en seçkin simasıdır. Filozofların çeşitli metafizik anlamlar vermiş ve şairlerin en güzel ve en yüksek sözlerle tasvir etmiş oldukları ideale, O, realist sesi ile can vermiştir. O, sözleri uygulamaya çevirmiştir ve büyük uygulamanın dili kendisindedir.
(Demokratia Gazetesi)

* Bütün Türk Milleti yastadır. Çünkü yeni Türkiye'nin yaratıcısı olan eşsiz şefini kaybetmiştir.

Atatürk, pek kısa zamanda memleketinin çehresini tamamen değiştirmiş, eski Türkiye'den modern bir devlet çıkarmıştır. Türk Milleti kendisine maddi ve manevî refahına borçludur. Arnavut Milleti, bu büyük ve acı kayıptan dolayı Türk Milleti'nin duyduğu acıya katılmaktadır.
(Stipsi Gazetesi)


AVUSTURYA

* Eşsiz inkilâplarla Gazi'den milletine geçen büyük irade kuvveti uzun yıllar süregelecek bir gelişme ve olgunluğu birkaç yıl içinde gerçekleştirmiştir. Ve anlaşılmıştır ki Gazi'nin kendisine olan inancına, Türk Milleti Lâyıktır.
(Nobert Von BİSCHOFF)

* Büyük düşüncelerin adamı.... bir devlet mimarıydı.
(Neue Freie Presse, Viyana)

* Atatürk'ün hareketlerinden asabi oldukları belli olmuyor. Hareketlerinde ademi ittirad ve âhenksizlik gösterenler asâbidir. Halbuki, Atatürk'ün hareketi kesin, belli ve bilinçlidir. Her hareketini bilerek yapıyor. Kendisiyle konuştuktan sonra, "Sâdi"nin bir beytini hatırladım. Bunu bir Türk dostumdan işitmiştin, size söyliyeyim:

"Birşeyi bilen ve bildiğini bilen kimse, şerefinin atını evrenin kubbesi üzerinde sıçratabilir."

Şunu gözönünde tutmak gerekir. Ben herşeyden önce dış biçim adamıyım. Böyle olmasaydım, heykelci olmazdım. Binaenaleyh intiabımı bu bakımdan söyliyeceğim. Çünkü yalnız biçimdir ki bana, karşımdaki insanın özüne işlemek imkânını verir. Doğaldır ki hareket bütünler. Diyebilirim ki Atatürk biçim ve hareketine göre, olağanüstü bir insan, fakat bu olağanüstünlük, Nietsche'nin ki gibi değildir. Nietcshe hasta idi. Atatürk öyle bir insandır ki, hayalî değildir. İstediğini bilir, bildiğini yapar, yapamayacağı birşeyi de istemez.
(Avusturyalı Heykelci KRİPPEL)

https://cumhuriyet.catsboard.com

3Önce böyle diyorlardı! Empty Geri: Önce böyle diyorlardı! Cuma Şub. 29, 2008 5:17 pm

hyro

hyro
Admin (Kurucu)
Admin (Kurucu)

BELÇİKA

* Atatürk'ün ölümü, yalnız Türkiye için değil, bütün dünya için de derinliği ölçülemez bir kayıptır.
(Belçika'nın eski Ankara B. Elçisi)

* Atatürk, şecaat ve kabiliyetin en büyük semboliydi. O, yirminci asrın en büyük gerçeğini yaratan adamdır.
(Kopenhag-Nasyonal Tidende)

* Ankara'da bulunduğum zaman Güneş'e bakar, fakat bu Güneş'i ufukta değil, Çankaya'da görürdüm. Samimiyetle diyebilirdim ki, hakiki Güneş, Çankaya'daki Güneş'ti. Atatürk'ün acı kaybı dünya için büyük bir kayıptır. O'nun yüksek dehâ ve azimkâr karakterine karşı büyük bir hayranlık besliyen Belçika Kralı, bu duygularını eylemde de göstermek için beni, Büyük Ölü'nün cenaze töreninde bulunmaya memur etti.

Bütün Belçika'lılar, yasınıza içtenlikte katılıyorlar. Mebusan Meclisi'nde Atatürk'ün (...) anmak için yapılan gösteri bunun bir delilidir.
(De RAYMOND, Belçika'nın Eski Ankara Elçisi)

* Mustafa Kemal, memleketi için herşeyin kaybolmuş göründüğü bir zamanda olağanüstü bir kalkınma gerçekleştirmiştir.
(Henri LİEBRECHT)

* Türkiye'nin uluslararası ünü, prestij ve otoritesi durmaksızın yükselmiştir.

Milletine bu kadar az zamanda bu ölçüde hizmet edebilen tek devlet adamı Atatürk'tür.
(Libre Belgique Gazetesi)

* Reformcu ihtirasını millî toprağa hasretmiş lider.
(Camille Huysmans, Belçika Milli Meclisi Başkanı)


BULGARİSTAN

* Savaş sonrası Avrupa'sının en dikkati çekici simalarından biri kayboluyor. Büyük Asker, cesaretli ıslahatçı ve müstesna devlet adamı "Atatürk" adını haklı olarak taşımış olan adam artık yaşıyanlar arasında değildir. Yeni Türkiye'nin tarihi son onbeş yıl içinde, O'nun adına ayrılmaz bir surette bağlıdır. O, Osmanlı imparatorluğu'nun en tehlikeli anlarından birinde politik sahnede gözükerek memleketin enerjisini canlandırmayı ve millî gelecek için iman ilham etmeyi başarmıştır. O anda devletin var olması söz konusuydu ve Türk Milleti yenilmişti, ümitsizlik içinde bulunuyordu. Görevi kolay değildi. Uzun ve çetin bir savaştan sonra, Türk topraklarının üçte ikisi yabancı askerler tarafından işgal edilmişti ve kendisi iki cephede savunmaya mecbur bulunuyordu: Dışta düşmanla, içte Sultan'la...

Atatürk, verdiği örnekle hepsi kendi fikirlerine bağlı genç ve enerjik devlet adamı, asker, yönetici ve bilgin yaratmıştır.

Dost ve komşu Türk Milleti'nin bu kayba cesaretle katlanmasını ve rahmetlinin arkadaşlarının da, milletlerin hissiyetinde bu büyüklükte dâhi bir devlet adamının ve büyük ıslahatçının kaybından sonra meydana gelmesi normal olan zorlukları yenmelerini dileriz.
(B. PAVLOF, Ankara Orta Elçisi)

* "Hiç bir ülke, Atatürk'ün Türkiye'sinin gördüğü değişiklikleri bu kadar hızlı bir şekilde görmemiştir. Bugünün Türkiye'sinin tarihi Mustafa Kemal'in tarihidir."
(Dness Gazetesi, Bulgaristan, 11 Kasım 1938)

* Hiçbir memleket, Yeni Türkiye'nin Ata'sı tarafından başarılan yenilik kadar çabuk ve o kadar derin bir yenileşme görmemiştir. O, her tarafta dâhi bir asker, müstesna bir ıslahatçı ve yurdun kurtarıcısı olarak bilinmektedir. Bu derecede insanlar, yüzyıllar içinde yalnız bir defa görülür. Şimdiki Türkiye'nin tarihi bu müstesna devlet adamının tarihidir.
(Dness Gazetesi)

* "Atatürk; milletin atası, kılıç,fikir, kalp ve irade adamı idi. milletin bu büyük evladı, aynı zamanda yirminci yüzyılın en büyük yurttaşıdır."
(Slova Gazetesi, Bulgaristan, 11 Kasım 1938)

* Atatürk'ün büyük, şan ve şerefle dolu ismi Ankara kayalarının üzerinde, unutulmaz günlerin bir anısı olarak silinmez kalıyor. Burada bu toprak üzerinde, bizim yanıbaşımızda çok büyük ve çok kudretli bir adam, bizim çağdaşımız olarak yaşamıştır. Düşman ordularının istilâsını, bir yıldırım darbesi gibi defetmek, barış anlaşmalarını bir kılıç darbesiyle yok etmek, Halife'nin yüzyıllık taht ve tacını bir yumruk darbesiyle ortadan kaldırmak, memleketi islâh etmek ve sonra ümitsiz hale düşmüş olan bir milletin millî ihtirasını uyandırmak, modern ve uygar bir devlet yaratmak... İşte gözlerimizin önünde cereyan eden ve büyük bir kısmı itibariyle Kemâl Atatürk'ün şahsi eseri olan mucizeler bunlardır.

Buna dayanarak, Gladston gibi, şunları söylemekte haklıyız:

"Dünya, bu derece müstesna olan bu adamın ölümünden sonra artık eskisi kadar enteresan değildir."

İşte milletinin Ata'sı, kılıç, fikir, kalp ve irade adamı olan Atatürk budur. Milletinin bu büyük evlâdı, aynı zamanda yirminci yüzyılın da büyük bir yurttaşıdır.
(KOJUHOF)

* Osmanlı İmparatorluğu'nun vücudu merhametsiz bir surette kesmekte olan cerrahların bıçağını çekip alan Mustafa Kemâl olmuştur. Milli enerjiyi harekete getirdi ve milletin iradesini canlandırdı. Yoldan çıkmış olan ve karşı koymaya gücü yetmeyen hükümet merkezini terkederek milletin hayati kuvvetlerini aramak ve daha sonra Sakarya'da yenecek olan silâhı tavlamak üzere Anadolu'ya geldi. Bununla beraber, silâh zaferiyle yetinmiyordu. Türkiye'yi kurtarmak, hattâ büyük ve zengin etmek, onun kültür düzeyini yükseltmek istiyordu. Bütün milleti için kahramanlığının ve insan erdemlerinin sembolü olan O, değerlerinden daha az müthiş olmıyan bir mücadeleye başladı. Millî ve sosyal inkılâp savaşı... İşte onbeş yıldır devam eden ve en büyük başarılarla taçlanan inkılâp bu inkılâp idi.
(MEÇKAROF)

* Büyük ölünün önünde eğilmeye ve yüksek bir kumandan, eşsiz bir inkılâpçı ve devlet adamı olarak tanıdığım Büyük Şef'inize son saygı görevimizi yapmaya gidiyoruz. Atatürk'ün vakitsiz ölümü, dünyanın her tarafında olduğu gibi, Bulgaristan'da da büyük üzüntü uyandırmıştır. Hiç şüphe yoktur ki, O'nun hayata gözlerini yummasıyla insanlık, yeri kolay kolay doldurulamıyacak büyük bir adam kaybetmiştir.
(General DASKALOF)


ÇEKOSLAVAKYA

* "Atatürk'ün şahsında, yeni Türkiye'ye ruh veren bir adam kaybolmuştur. Bu derece yüksek yaratılışta bir adama sahip olduklarından dolayı Türklere gıpta ediyoruz. Çünkü biz de bugün, Mustafa Kemâl'in dünya sahnesinde göründüğü zamandaki Türkiye'nin vaziyetine benzer bir mevkiide bulunmaktayız. Atatürk Türkiye'yi İngiliz parlâmentarizm modeli üzerinden bir devlet yapmış ve memleketine kuvvetli bir sanayi yaratmıştır. Özetle, Atatürk modern Türkiye'nin yaratıcısıdır. Türkiye, Müslümanlık âleminde bir mucize manzarası arzetmektedir. Türkler ilelebet Atatürk'e minettar kalacaktır."
(Ceska Slova Gazetesi, Çekoslavakya, 11 Kasım 1938)

* "Atatürk, arkasında, geleceğinden emin bir devlet bırakmıştır."
(Çekoslovakya)

* Atatürk, arkasında geleceğinden korkmayan kuvvetli bir millî devlet bırakmıştır.
(Çekoslovak, Bohemia Gazetesi)


ÇİN

* Mustafa Kemal yeni Türkiye'nin kalbidir. Eski, yıpranmış bir toplumdan yepyeni, güçlü bir millet yaratmış, eşsiz kişiliğiyle kendini herkese saydırmış, enerjisiyle herkesi kendine inandırmıştır.
(Çinli Yazar Ma Shao-Cheng)

* Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemâl Atatürk'ün ölümünün 25. Yıldönümü münasebetiyle, ülkem ve milletin adına, ülkesini özgürlük ve demokrasiye kavuşturmak uğrunda mücadele ederek başarı kazanan Büyük Türk Önderi hakkındaki engin duygularımı ve hayranlığımı iletmek isterim. Atatürk'ün hayatı ve eseri sadece Türkiye için değil, fakat dünyanın bütün özgür milletleri için bir ilham kaynağı olmakta devam edecektir.
(Çang Kay ŞEK)

* "Biz Çinliler, hepimiz bu yasa katılıyoruz. Zira büyük bir milletin, çok sevilen Büyük Ata'sının ölümü, yalnız Türkiye için değil, aynı zamanda bizim kıtamızda ve bütün dünyada büyük bir boşluk bırakmaktadır."
(Çin Basını)

* "Atatürk, bütün Asya kıtasının Ata'sıdır."
(Çin)

* Eğer tarih bir kalbe sahip olsaydı, Mustafa Kemal'i mutlaka kıskanırdı.
(Tchang Yang Yee Pan Gazetesi, Çin, 1958)


DANİMARKA

* "Atatürk, ömrünün en mükemmel çağında ve işbaşında iken ölmüştür. Fakat O'nun hayatındaki eseri, tarihte kahramanlığın çift destanı olarak yaşıyacaktır. Eserini O, bir savaşçı ve bir de devlet adamı olarak meydana getirmiştir. Kılıç sayesinde iktidar mevkiini kuranların bir çoğundan tamamıyle farklı olarak O, zaferi kazandıktan sonra kılıcını çekmiştir. Atatürk'ün askerlik eserini iyice anlayabilmek, lâzımdır: Yıkılmış bir devlet, bozguna uğramış bir ordu, bitkin ve umutsuz bir millet!

Buna rağmen Atatürk, karşısına çıkarılan bütün orduları ezdikten sonra, Lozan'da 1923 Haziran'ında yenilmişlere millî Türkiye Devleti'ni dikte etmiştir. Atatürk, hudutlarını çizmiş olduğu Türkiye'nin O'na öncekinden daha büyük görevler yükleyeceğini kavramıştı. O, arkasında batılılaşma modern bir devlet bırakmıştır.

Şapka giymek, Arap harflerini atıp bizzat öğretmenliğini yaptığı yeni Türk harflerini kabul etmek gibi tamamiyle zevahirden sanılan yenilikler, Türklerde ezelden beri var olan savaşçı ruhu bugün de yaşamakta olmasına rağmen, kurulan yeni devlet barış politikasının en sağlam dayanağı olmuştur.

Atatürk, Montrö ve Hatay sorunlarını çözmüş, memleket içinde enerjik bir surette ıslahat yapmış, endüstri ve demiryolları kurmuştur.
(Berlinske Tidence Gazetesi)

* "Türkiye'nin Şefi Atatürk, bütün devletlerin hiç beklemedikleri bir şeyi gerçekleştirmiş ve hasta adam diye anılan Türkiye'den güçlü kuvvetli bir memleket yaratmıştır."
(Social Demokraten Gazetesi)

* "Atatürk, yirminci yüzyılın en büyük mucizesidir."
(National Tidence Gazetesi, Danimarka, 11 Kasım 1938)

* Atatürk, şahsiyet ve yeteneğin dev gibi bir simgesi idi, O, yirminci yüzyılın en muazzam olayını yaratan adamdı. Gerçekten meydana getirmiş olduğu eser, yarı Doğulu olan ve halifenin şahsiyle dini tek kuvvet olarak tanıyan bir milleti modern, lâik ve millî bir devlet haline getirmesidir. Hakikatte, Doğunun ruhuna kök salmış sembollerin atılmasını yeni bir hayat için radikal bir değişmeyi ifade ediyordu.

Atatürk'ün dış politikası, tarihte bir örnek olarak kalacaktır. Dostça anlaşmalarla dış borçlar sorununu düzeltmiş, Boğazları tekrar sağlamlaştırmış, kan dökmeden Hatay sorununu çözmüştür.

Birçok islâhat arasında işçiye yeni bir hayat standardı sağlamış olan Atatürk, arkasında manen ve maddeten kendi izi üzerinde yürüyebilecek kudrette donatılmış bir Türkiye bırakmıştır.
(National Tidence Gazetesi)

* "Yirminci yüzyılın en görkemli olayını yaratan adam."
(National Tidence Gazetesi)

* Atatürk'ün eseri, tarihte kalacaktır.
(Danimarka)


FİNLANDİYA

* Atatürk, olağanüstü nitelikte bir devlet adamı, savaş sonrası dünya tarihinin en önemli simalarından biri idi. Atatürk olmasa idi, yeni Türkiye var olamazdı.
(Fin. Hufvud Stadbladet Gazetesi)

* Büyük Atatürk'ün ölümü Finlandiya'da derin ve genel bir üzüntü uyandırdı. Türk inkılâbını büyük bir ilgi ile izleyen Finlandiyalılar, aynı soydan bir kardeş millet sıfatiyle büyük Türk Milleti'nin büyük acısına katılırlar.
(Onnı TALAS, Finlandiya Heyeti Başkanı)

https://cumhuriyet.catsboard.com

4Önce böyle diyorlardı! Empty Geri: Önce böyle diyorlardı! Cuma Şub. 29, 2008 5:17 pm

hyro

hyro
Admin (Kurucu)
Admin (Kurucu)

FRANSA

* Paşa, size nasıl hayran olmayayım? Ben Fransa'da laik bir hükümet kurmuştum. Bu hükümeti Papa'nın Paris'teki temsilcisinin yardımı ile papazlar devirdi. Sizse bir Halifeyi kovdunuz ve gerçek anlamıyla laik bir devlet kurdunuz. Siz, bu taassup içinde laikliği bu topluma nasıl kabul ettirdiniz? Dehanızın büyük eseri laik bir Türkiye yaratmak olmuştur.
(Edouard Herriot, Fransa Eski Başbakanı, 1933)

* Büyük Atatürk'ün ölümünün 25. yıl dönümü nedeniyle Fransız Ulusu'nun, Türk Ulusu'na karşı duymakta olduğu sadık dostluk duygularını dile getirmek isterim. Türkiye Tarihi, bugün, her zamandan çok Batı ve Avrupa tarihinden ayrılmaz bir durumdadır. Ve Atatürk'ün bu yöndeki gayretleri sonuçsuz kalmamıştır. Memleketlerimiz arasındaki yüzyılları aşan dostluk, bu gelişmenin temelini oluşturur.
(Charles de Gaulle, Fransa Devlet Başkanı, 1963)

* Türkiye'yi son ziyareti sırasında Anıtkabir'in altın defterine şu sözleri yazmıştı: "Atatürk artık rahatça ölebilirdi. Mademki ışık parlamakta, alev yanmakta ve memleket ilerlemekte devam ediyor..."
(General De Gaulle)

* Sevr'den sonra Türkiye'nin öldüğünü sanmıştım. Ama Türkiye yaşıyor; hem, Mustafa Kemal başına geçeli beri öylesine canlı yaşıyor ki, bir Lloyd George'un bütün çabaları, bütün imkânları, sağduyuya meydan okuyan bu şiddetli yaşama isteğinin karşısında erimekten başka birşey yapamıyor.
(Claude Farrêre, Fransız Romancı - Diplomat, 1930)

* "Eğer savaşı kazanmış ve daha da kazanacaksa, O, barışı da yapacaktır. Sözüme inanın ve sizlere önceden haber vereyim ki, O bunu iyi yapacak, herkesin düşündüğünden daha eksiksiz ve şimdiye kadar kimsenin ulaşamadığı bir başarı ile yapacak."
(Claude Farrêre, Fransız Romancı)

* İşte Mustafa Kemal karşımda duruyor. Kendimi kaptırmaktan alamadığım bir heyecanla O'na bakıyorum. Görünüş bir kere daha aldatmıyor insanı. İşçi yaptığı işe benziyor. Uzun ve sert bir yüz, düşünceyi belirten derin çizgilerin yer ettiği geniş bir alın, enerji dolu bir çene, iki buzul gibi mavi gözler. İşte göze çarpan ilk şeyler bunlar. Aşırı derece bir soğukkanlılık, hiçbir gücün bükemediği bir irade ve bıkmak, usanmak nedir bilmeyen bir dikkaat ve düşünme yeteneği. İşte size son derece hareketsiz olduğu için adeta göz kamaştıran yüzün açığa vurduğu özellikler.
(Claude Farrêre)

* Onu sizler lâyıkiyle takdir edemezsiniz. Büyüklüğünü gereği gibi ölçemezsiniz. O, yüce bir dağa benzer. Eteğinde yaşayanlar bu yüceliği fark edemezler. Bu dağın azametini kavrayabilmek için, O'na çok uzaklardan bakmak gerekir.
(Claude Farrêre, Fransız Edebiyatçısı)

* Karşımdaki bu büyük adamda, keşfettiğim bu büyük meçhulde maharet ve karakter o kadar iyi işlenmişti ki, sözlerinde hiçbir şüphe aramazdı.
(Claude Farrêre, Fransız Edebiyatçısı)

* Türk Ulusu sonradan Mustafa Kemal Paşa'ya Atatürk adını verdi. Bence bu, ayağına kadar gelen; Osmanlı tahtı yerine, ulusunun gönlündeki tahtı üstün tutan bir öndere o ulusun gösterebileceği en yerinde şükran ifadesidir.
(Kont De Chambrun, Eski Ankara Büyük Elçisi)

* Kemal Atatürk, idealist bir adamdır. Ortaya mesut eserler koymuş olmasının sebebi, büyük prensipler tutarak, ihtiraslarına sınır çizmesini bilmiş olmasıdır.
(Ch. De Chambrun, Eski Ankara Büyük Elçisi)

* Bu ihtilâl, harika üstü bir kişinin, Mustafa Kemâl'in eseridir. Beş yıl çevresinde yaşadım ve dostluğuna kavuştum. Dikkat ederdim, Atatürk bazen şen, konuşkan, feveranlı ve daima istek ve tasavvurlarında tedbirli görünürdü... Huzuruna girdiğim zaman, Atatürk ayakta duruyordu. Pek güzel giyinmişti. Söylevimi verdim. Başkan ezberden konuştuğumu görünce elindeki kağıdı bıraktı ve irticalen Türkçe karşılık verdi. Kişiliği çekici, büyüleyici idi. Çevresini aşarak uzaklara dalan gözleri, karşısındakine çevirdiği anda tatlılaşıyordu. Sarı saçlarla çerçeveli azimkâr bir alın çehresine hâkimdi. Çöllerin ateşinden ve yüksek tepelerin buzlarından yılmaz, adaleli, sağlam bir bedeni, her sorumluluğu taşıyabilecek geniş omuzları vardı. O; zaferi mahviyetle karşılamağa kadirdi.
(Ch. De Chambrun, Eski Ankara Büyük Elçisi)

* Yeni Türk Devleti ile Ankara Andlaşması'nın imzalanması nedeniyle; "Bizi arkadan vurdu, dağ başındaki haydutlarla, Mustafa Kemallerle anlaştı" diyenlere Fransız Başbakanının Mecliste verdiği cevap:

"Dağ başındaki haydutlar diye isimlendirdiğiniz kahraman Mustafa Kemal ve O'nun tüm askerleri burada olsalardı, teker teker hepsinin heykellerini dikerdik. Böylesine kahraman bir andlaşma imzalamaktan gurur duyuyorum."
(Briand, Fransız Başbakanı, 1921)

* Hayatını memleketinin şanlı canlanmasına hasretmiş olan ateşli vatansever ve büyük devlet adamının kaybolduğu şu anda Türkiye'nin yasına derin bir hisle iştirak etmekteyim. Kan dökülerek ve barışçı yollardan tahakkuk eden bu görevi Türk Milletine samimi dostluk bağları ile bağlı milletlerine geçecektir. Bugün Türkiye Cumhuriyeti'nin mâruz kaldığı bu kaybı Fransız Milleti en derin teessürleri ile hissetmektedir.
(Albert LEBRUN, Fransa Cumhurbaşkanı)

* Akıllı ve barışçı yöntemlerle gerçekleştirdiği eseri halkların tarihinde izlerini bırakacaktır.
(Albert LEBRUN, Fransa Cumhurbaşkanı)

* O'nun bilime karşı duyduğu ilgi ve gelişme yolundaki azmiyle, genç Türkiye, Avrupaya katılmıştır. Onda, bugünkü uygarlığın en coşkun merkezlerinden birini selamlamaklığımız için artık hiçbir şey eksik değildir.
(Edouard HERRİO, Eski Fransız Başbakanı)

* Mevcut rütbelerin hepsini kaldırdığı bir memlekette, bu adam, bütün rütbeleri, kazanmıştır. Türkiye'de düşünülebilecek en şerefli isim O'na verilmiştir.
(Fransız Gazetecisi Marcel Sauvage)

Kemalizm hızlı gelişme yolunu keşfetti ve isbat etti ki, yalnız bir kuşakta disiplinli bir eğitim ile halkçı büyük bir uygarlık geliştirebilir.

Bu, insanlığa denenmiş bir felsefe örneği olarak sunulabilir. Kemalizm yüzyıllara sığabilecek işleri on yılda tamamladı.
(Fransız Yazarı Gerrad Tongas)

* Atatürk'ün kendine özgü dehasının asıl belirdiği nokta, milletinin canlılık ve çalışmalarını tehlike geçtikten sonra da görmesi, yapıcılık, zevkini devam ettirmesi ve bu yeni görevlerin her birine, karşı konulmaz bir çekicilik verilebilmesidir. Bunun mantıkla açıklanmasına imkan yoktur; bu O'nun şahsi sırrıdır.
(Fransız Gazetesi Maurice Pernot)

* "Eski Osmanlı imparatorluğu bir hayal gibi ortadan silinirken, millî bir Türk Devlet'nin kuruluşu, bu çağın en şaşırtıcı başarılarından birisidir. Mustafa Kemâl, yüce bir eser ortaya koymuştur. Türk milliyetçiliğinin zaferi bütün Asya'da meyvesini vermiş ve Kemalizm'in parlak başarısı bütün sömürgeler için bir örnek olmuştur.
(Fransız Profesörü Maurice BAUMANT)

* Yüzyıllardan beri müstebitlerin boyunduruğu altında uyuklayan yaşlı Türkiye, O'nun çabalarıyla uyandı ve gözleri inkılâpların ışığıyla kamaştı.
(Fransız Gazetecisi Jean Laubespin)

* Bugünün Türkleri, yüzyıllar önce Avrupayı titreten canlı millet durumuna erişmiştir. Ve bu akşam o büyük ölünün başında bekleyen Türkiye, güçlü ve dipdiri Türkiye'dir.
(Fransız Gazetecisi Pierre Dominique)

* Ani olarak, fosfor olarak ışıldayan ve yine birdenbire kendi içine dönen garip bakışları vardı. Kuvvetli kişiliği, her şeyi kavrayışındaki süratle, el hareketleriyle kendini belli ediyor. Çok berrak olan sesi tartışması sırasında çelik gibi çınlıyordu.

Mustafa Kemal gerçekten genç, temiz, candan inanmış, milletini yönetmek için yaratılmış bir insandır.
(Fransız Gazetecisi Mme. B.G. Gualis)

* Kudüs'te toplanan onbinlerce Arap, minarelere ve kulelere yerleştirilen İngiliz mitralyözleri, zırhlı otomobillerindeki İngiliz askerleri karşısında semayı dalgalandıran bir gürleyişle coşkun ve korkusuz haykırıyorlar: "Yaşasın Mustafa Kemâl Paşa"
(Fransız, Pierre Benoit)

* Mustafa Kemal birkaç adım ilerledi. Ondokuzuncu Tümen Komutanı bir dakika kadar iki ordu arasında, hareketsiz durdu. Sonra yavaş yavaş sağ kolunu kaldırdı ve düşman siperlerine doğru ilerledi.

Türk piyadesi, "Allah Allah" sesleri ile arkasından atıldı. İki ingiliz taburunu silip süpürdü. North Lancashir taburu sarsıldı ve gerilemeğe başladı. Wiltshire taburu ise süngüler altında can verdi. Türkler, karşı durulmaz bir saldırı ile yamaçtan süzüldüler. Yeni Zellandalıların artçılarını önlerine katarak düşmanı sahile attılar.
(Benoist-Mechin, Fransız Devlet Adamı)

* "Tarihte büyük bir diplomatın veya ünlü bir kumandanın hayatını okuduğumuz onun yüzünü, sözünü, bakışlarını hayal etmekten zevk duyar ve kendi kendimize: "O'nu görsek ve tanısak ne iyi olurdu." Deriz.

"Bugün Türkiye'nin yazgısını yöneten büyük diplomat, büyük asker ve büyük inkılâpçı Kemal Atatürk'ün heyecanlı hayatını yıllar geçtikten sonra hayranlıkla öğrendikleri zaman, hiç kuşkusuz çocuklarımız da böyle düşüneceklerdir. Ateşli bir inkılâpçı olduğu için haftalarca sultanların zindanlarında yatan, kumandanlık

https://cumhuriyet.catsboard.com

5Önce böyle diyorlardı! Empty Geri: Önce böyle diyorlardı! Cuma Şub. 29, 2008 5:29 pm

tlgkrkmz

tlgkrkmz
Çömez
Çömez

Hepsinin nasıl bi siyasal çıkar peşinde olduğu malum...

Çünkü abd'li hiçbir üstdüzey kişi Ata'mıza içten böle bişey demez...

Ne de olsa abd'ye başkaldıran, emperyalizme karşı çıkan en büyük Türk'tür Atatürk.. şüphesiz...

Hepsini okumadım ama okuduklarım kadarıyla içtenlik dışı söylemler gibi geliyor bana...

6Önce böyle diyorlardı! Empty Geri: Önce böyle diyorlardı! Cuma Nis. 18, 2008 7:45 pm

ÇAKAL

ÇAKAL
Öğrenci
Öğrenci

Batılılar bizim ne zaman iyi bir şey söyledi ki.

İki yüzlüler...

7Önce böyle diyorlardı! Empty Geri: Önce böyle diyorlardı! Cuma Nis. 18, 2008 9:17 pm

sweet_witch_

sweet_witch_
Çömez
Çömez

alayı iki yüzlü bu batılıların ama gören yok herkez batılı olma derdinde hiç türkiyeyi düşünen yok.varsa yoksa avrupa birliği yada abd.tek bildikleri bunlarrrr Wink Wink

8Önce böyle diyorlardı! Empty Geri: Önce böyle diyorlardı! C.tesi Nis. 19, 2008 10:30 am

hasan_sabbah

hasan_sabbah
Admin
Admin

Bu Şerefsizler Önce Böyle Derler, Ardında Devlet İçinde Devlet Kurmaya ÇAlışan pkk'lı itlerin Uyuşturucu Trağine yol alırlar.

Bu Şerefsizler Önce Böyle Derler, Ardından Kuyumuzu kazmaya çalışırlar.
Terörist beslerler, gençlerimiz öldürürler, ALmanya'da ırkçılık yaparlar, Amerika'dan bize Gülüp Barzaniy'le el sıkışırlar..

Yaptıkları propagandalarla biz gençleri bir boşluğa atıp bu memleketi, Yüce Türk Milletini Yıkmaya Çalışırlar..

Biz ki 16 Devlet Kurmuş Yüce Bir Milletiz, Biz Ki Bu 16 Devletin 15'şine Bu Çıkarcıların Yüzünden Yıkmışız.
Fakat 16. 'yı asla yıkamayacaklar...
Mad Mad

Sayfa başına dön  Mesaj [1 sayfadaki 1 sayfası]

Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz